23 Nisan 2010 Cuma

Ofiste neler giyelim...

Ofis giyimi için gardrobunuzda bulunması gereken kıyafetler nelerdir? Çalışan hanımların zihinlerini en çok meşgul eden konulardan biridir. Bu noktada Coco Chanel'in benim de çok beğendiğim bir sözünü hatırlatmak isterim. "Yapmanız gereken en doğru şey eksiltmektir" Ne kadar az ve seçkin parça, o kadar albeni ve şıklık. (Bu ayki Marie Claire'de Coco'nun izinde adlı bir yazı var, mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum)Burada tabii ki çalıştığınız işyerinin nasıl bir giyim tarzına müsaade ettiği de çok önemli. Eğer casual "yarı resmi" giyim tarzını destekleyen bir ofiste çalışıyorsanız yaşadınız. Alternatifler çok. Ancak daha resmi giyinmeniz gereken bir ofiste çalışıyorsanız şimdiden söyleyeyim, bu yazı size göre değil maalesef. Bu noktada bir eksper olmadığım muhakkak.
Şimdi yarı resmi ofis giyiminin anahtar parçaları nelerdir?

1- Pantolonlar: Jean giyilebilen bir işyerinde çalışıyor olsanız bile her allahın günü de jean giymek olmaz. Giydiğiniz zaman bile kot pantolonunuzun düz bir renk ve kesime sahip olmasına dikkat edin. İşlemeli, boncuklu, taşlanmış, aşırı düşük belli ya da yırtık pırtık jeanlerinizi lütfen haftasonuna saklayın. Buna alternatif olarak jean kesimine ve kumaşına sahip ancak siyah renkte olan bir pantolon almanızı öneririm ki gerçekten de hayat kurtarıcı. Lakin bu tip pantolonları düz bir tişört ve hırkayla ya da gömlek ve ceketle kombinleyip hayatınızın sonuna kadar mutlu mesut yaşayabilirsiniz. Onun dışında yine aynı kesime sahip, kanvas camel rengi bir pantolon da bence olması gereken parçalardan bir diğeri. Pantolonlar tamam. Gelelim üstlere.

2- Üst giyim: Kafaları fazla karıştırmaya gerek yok. Beyaz gömlek dünyanın en kolay bulunan, alınan ve giyilebilen parçasıdır. Klasik kesimi tercih edin her zaman. Çok dar olmasın yoksa düğmeler arasından sütyeniniz görünür ki kötü bir görüntüdür bu. Bunu önlemek için minik bir ipucu. Düğmeler arasına şeffaf çıtçıt diktirirseniz konuyu halletmiş olursunuz. Ya da pratik çözüm için çift taraflı bant öneriyorum. Minik bir parça kesip araya yapıştırısanız durumu çözmüş olursunuz. Gömlekten hariç ne olabilir. Tabii ki düz ve iyi kesimli bir tişört. Ben Beymen Club'un paket içinde satılan 3'lü tişörtlerini ve Hülya Avşar'ın Mudolarda satılan beyaz tişörtlerini çok beğeniyorum. İyi kesimli jean, beyaz tişört ve ceket bence en şık üçleme. Kışın da siyah boğazlı ya da sıfır yaka siyah trikolara yatırım yapmak akıllıca olabilir. Siyah giyim denilince aklıma geldi. Dove'un müthiş bir deodorantı çıktı. Invisible Dry. Mucizevi. Özellikle sizler de benim gibi çok sık koyu renk giyiniyorsanız bu deodorant tam size göre. Hem harika koruyor hem de koyu renk giysilere asla bulaşmıyor. Acilen denemenizi tavsiye ediyorum.

Gelelim hırka ve ceket olayına. Bu noktada biraz para harcayabiliriz bence. Ceket denilince en şık parçalardan birisi blazer'dir. Bir diğeri de chanel kesim ceketlerdir. Bir çok markanın var ama benim favorim blazer'de Ralph Lauren. Ben armalı modellerini seviyorum. Armasızları da var tabii ki. Chanel kesimde ise tabii ki Chanel ama maalesef fiyatları açısından pek ulaşılabilir değil. Yine de benzer kesimleri bulmak mümkün. Zara'da, DKNY'da var. Hatta İpekyol'dan aldım ben geçen hafta. Muhteşem. Mutlaka İpekyol'u bu sezon ziyaret edin. Beğeneceksiniz. Ralph Lauren'ı yurtdışından getirtmek mantıklı lakin İstinye Park'taki Ralph Lauren çok sınırlı sayıda getiriyor. Hırkalara gelince, yazlık ince, kısa ya da tuvakar kollu hırkalar çok kullanışlı. Hele benim gibi çizgili meraklısıysanız çok şanslısınız lakin bu sene heryerde çizgili bir şeyler bulmak mümkün. Ama şu asimetrik kesimli hırkalardan size de fenalık gelmedi mi? evet bir ara çok seviyorduk ama şimdi heryerde ve herkeste. E ama yeter. Siz gelin beni dinleyin, paranızı her zaman için klasiklere yatırın. Kaşmire mesela.


3- Ayakkabılar: Şimdi jean ya da jean kesimli pantolonu daha da güzel gösteren her zaman için yüksek topuktur. Bu noktada seçimi size bırakıyorum. Yaz geliyor. Muhtelif ayakkabılar vitrinleri süslemeye başladı bile. Ama mutlaka siyah bir çift (deri ya da rugan) önü ve arkası kapalı ve bir adet de önü açık ayakkabıyı dolabımıza yerleştirmemizda fayda var. Neden? Çünkü hem risksiz hem de asil. Herşeyle uyum gösterir. Bir de ten rengini düşünebilirsiniz. Camel da denebilir. Hem sakın unutmayın. Ten rengi ayakkabı etekle giyildiğinde her zaman için bacak boyunu uzun gösterir. Ayakkabıda mutlaka deriyi tercih edin. Vinyl ayakkabılar ayağınızın hava almasını engeller ve terletir. Önü açık ayakkabı için bir ricam var hanımlar: Lütfen lütfen açık ayakkabıları manikürsüz giymeyelim ve milletin göz zevkini bozmayalım. Yazıktır.













4- Saçlar, makyaj ve daha neler neler: Ofise gelirken saçlarımızın yataktan çıktığımız haliyle olması kabul edilebilir bir durum değil biliyorsunuz. En güzel ofis saçı bence uzun saçlar için at kuyruğudur. Ama lütfen saçlarımızı yüzümüzü yıkarken taktığımız kumaş saç lastikleriyle bağlamayalım. Çok güzel tokalar var. Hatta ben kadife ya da saten kurdeleleri de çok şık buluyorum. Kıyafetinize uygun kurdeleler alabilirsiniz. Altında lastik bile olsa görünmez. Saçınızı açık bırakacaksınız bir zahmet fönlemeyi ya da fönletmeyi göze almanız gerekiyor. Unutmayın orası bir işyeri. Müşterilerle ya da dış firmalarla da görüşüyorsunuz ve sizin nasıl göründüğünüz aynı zamanda çalıştığını şirketle ilgili de ipucu verir. Boyası gelmiş saçlar için bir tavsiyem var. Dipten beyazlar göründü ama boyaya gidecek vakti yok: Hemen eczaneden Rashell adında bir saç rimeli alıyorsunuz ve saç diplerine hafifçe sürüyorsunuz. İnanılmaz işe yarıyor. Tırmaklarda en güzel oje ten rengi ya da hafif pembe tonlarıdır. French de alternatif ama artık french'ten sıkılmadık mı? Güzel bir kırmızıya da hayır diyemeyiz tabi. Favorilerim Chanel Inattendu ve Nars Dovima. Deneyin, vazgeçemeyeceksiniz.



5- Çanta: Size bu konuda verebileceğim en önemli tavsiye: Lütfen ama lütfen taklit çanta kullanmayın. Çantaya milyonlarca para dökün demiyorum size. Çok beğendiğiniz ama pahalı olan bir çanta mı var. Onun taklidini almak yerine emin olun ararsanız benzer bir modeli, taklit arması olmaksızın alabilirsiniz. Size önerebileceğim bir iki marka varsa Longchamps ve Furla'dır. Bunlar iyi yatırımlardır. Fiyatları çılgınca uçuk değil ve modeller gerçekten de zamansız. Ben kendi Longchamp'ımı yaklaşık 7 yıl önce almıştım. Hala kullanıyorum. Taş gibi. Bu arada Kate Moss'un Longchamp için tasarladığı çantalara da bir göz atmanızı öneririm. Ben yukarıda ayakkabıların yanında resmini göreceğiniz kahverengi modele bayıldım.

6- Makyaj: Bir iki cümle de makyajdan bahsetmek isterim. Sabahları evden ne kadar çabuk çıkarsak o kadar iyi değil mi? Ben hayatımı buna kafa yorarak geçirdim. Ve en sonunda buldum sanırım. Aslında ofis makyajı yapmak 5 dakika sürebiliyor. Nasıl mı? Önce bazı alışkanlıklarımızı değiştireceğiz. Ben öncelikle fondoten, göz altı kapatıcı ve pudra kullanmaktan vazgeçtim. Yerine renkli nemlendirici kullanmaya başladım. Sonuç harika. Bir seferde hem nemlendirmiş hem de hafif renk vermiş oluyorsunuz. Ben sisley kullanıyorum. Tamamen botanik bir ürün. Bir de Juvena. Göz makyajında ise eye-liner gibi vakit alan uygulamalardan vazgeçtim. Gözlerinizin sadece altına kalem çekmeyi ve üstüne de rimel sürmeyi deneyin. Ben göz kalemlerinde MAC'i seviyorum. İnanılmaz renk seçenekleri var. Lacivert ve mürdümü öneririm. Bir de allık sürdük mü Voila! Vaktiniz kalırsa hafif bir far da sürebilirsiniz ama bence hiç kasmaya gerek yok.

Hepinize iyi çalışmalar :)

1 yorum:

  1. süper, kısa, öz, hap gibi öneriler. Çok samimi ve de..Kolaya kaçtığımız bu zamanda artık bakım, şıklık ve güzellikten de ödün vermemek isterken çok pratik bir rehber olmuş, süper süper..
    Bahar ve yaz geçişinde saçlarımızla ilgili de bazı öneriler duymayı çok arzu ederim..teşekkürler. Selin Deniz Şimşek

    YanıtlaSil